27 Nisan 2011 Çarşamba

Interessant //

Blog dünyası gerçekten de uçsuz bucaksız, hani her şey ile ilgili bir blog bulabilirsiniz gerçekten. Tabi biraz çöplüğe de sebep oluyor bu ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Ben de etrafta gördüğüm bloglardaki ilginç paylaşımları artık buradan yayınlayacağım. Gerçekten bayağı ilginç şeyler var buralarda.


Venn Şemasında tehlike diyagramı. İlkokulda bunları gösterseler derslerde başarı oranı artar!



Rock 'n Roll Haritası. Enfes!


Biraz San Fransisco işi gibi ne dersin Buşra



Güney ile Kuzey arasındaki fark dikkat!


Tüm zamanların en güzel filmleri!


Banu Yelkovan ın blog undan. 

4 Nisan 2011 Pazartesi

Neue //

blog yazmayı uzun zamandır boşlamışım, formspring de isimsiz bir soru gelince, bir geri döneyim dedim [soruyu soran kim merak ediyorum, çünkü blog u takip eden bir tek o var sanırım, teşekkürlerimi iletiyorum buradan]

en son şubat ta bir şeyler karalamışım. son 1 ayda değişen pek bir şey olmadı. vize için 4 mart ta konsoloslukta randevum vardı, 1 hafta sonra aradığımda Almanya da işlemde olduğunu söylediler. cevap için 4. hafta doldu, bakalım ne gelecek geriye. artık son oyun için korta girdik. 1-2 haftaya kadar gelir herhalde cevap, kısmetse yolculuk görünecek. hayırlısı bakalım.

bütün bunlardan ayrı olarak, bu ara aklımda bir şey var daha var. daha önce kıyısından dönmüş, sonrasında da hiatus tan düşey bir eğri şeklinde ilerlemişti. bakalım bu kez ne olacak. ne de olsa kaybedecek pek bir şey yok.

'P'

fade out //

ek: bir de unutmadan;

Keane / Can't Stop Now

dinleyin, dinletin.

Der Laplacescher Dämon //



laplace ın şeytanı nedir?

tümevarım mantığı, bu teoremin temelidir. kısaca elindekinin ne olduğunu tam olarak bilirsen, olasılık diye bir şey kalmaz, sonucu kesin olarak bulursun. diyelim ki elimizde bir silah ve karşımızda vurmamız gereken, kurşunun özdeşi büyüklükte bir hedef var. hedefi vurmamızı ,kurşunun ilerleme açısı, namludan çıkış hızı, rüzgar, yer çekimi, titreşim gibi faktörler etkileyecektir. ortamdaki bütün bu etmenleri hesaplayabilirsek, kurşun un gideceği yönü kesin olarak bulabilir, hedefi yüzde 100 ihtimal ile tutturabiliriz. aynı şekilde bunu bütün dünyaya yayar isek, yani bütün ihtimalleri göz önüne alacak bir denklem yapabilirsek, denklemi sıfıra eşitleyerek gelecekteki her olayın zamanını bulabiliriz.

schrödinger in kedisi, aslında bu teoremi tam olarak çürütmez, çünkü laplace ın şeytanı etmenleri hesaplarken kesin sonuçlar alma üzerine kurulmuştur. yani bir problemi çözerken çözümün sadece önümüzdeki parçalardan çıkabileceğini esas alır. bir evin çatısına çıkmak için elimizde sadece biraz tahta ve ip varsa, etraftan başka parçalar bulup bir mancınık yapmak yerine, bir merdiven yapmak gibi. oysa schrödinger, teorisini kuantum fiziğinin göreleliği üzerine kurmuştur.

teoriyi büyük çaplı uygulamak istediğimizde ise bir paradoks ile karşılaşırız. bunun sebebi, gözlemcinin problemin bir parçası haline gelmesidir. dünyadaki bütün insanların hareketleri, düşünceleri, harcadıkları enerji gibi maddeler üzerinden geleceği hesaplamaya çalışan birisini düşünelim. çalışmasına kendisini de katmak zorundadır, ancak denklemde ne kadar ilerlerse, denklemde yaratacağı etki o kadar fazla olacağı için, aynı sonsuza yakınsayan bir f(x) fonksiyonu gibi sonuca asla ulaşamayacak, ancak hata payı içerisinde bir değer bulacaktır.