
laplace ın şeytanı nedir?
tümevarım mantığı, bu teoremin temelidir. kısaca elindekinin ne olduğunu tam olarak bilirsen, olasılık diye bir şey kalmaz, sonucu kesin olarak bulursun. diyelim ki elimizde bir silah ve karşımızda vurmamız gereken, kurşunun özdeşi büyüklükte bir hedef var. hedefi vurmamızı ,kurşunun ilerleme açısı, namludan çıkış hızı, rüzgar, yer çekimi, titreşim gibi faktörler etkileyecektir. ortamdaki bütün bu etmenleri hesaplayabilirsek, kurşun un gideceği yönü kesin olarak bulabilir, hedefi yüzde 100 ihtimal ile tutturabiliriz. aynı şekilde bunu bütün dünyaya yayar isek, yani bütün ihtimalleri göz önüne alacak bir denklem yapabilirsek, denklemi sıfıra eşitleyerek gelecekteki her olayın zamanını bulabiliriz.
schrödinger in kedisi, aslında bu teoremi tam olarak çürütmez, çünkü laplace ın şeytanı etmenleri hesaplarken kesin sonuçlar alma üzerine kurulmuştur. yani bir problemi çözerken çözümün sadece önümüzdeki parçalardan çıkabileceğini esas alır. bir evin çatısına çıkmak için elimizde sadece biraz tahta ve ip varsa, etraftan başka parçalar bulup bir mancınık yapmak yerine, bir merdiven yapmak gibi. oysa schrödinger, teorisini kuantum fiziğinin göreleliği üzerine kurmuştur.
teoriyi büyük çaplı uygulamak istediğimizde ise bir paradoks ile karşılaşırız. bunun sebebi, gözlemcinin problemin bir parçası haline gelmesidir. dünyadaki bütün insanların hareketleri, düşünceleri, harcadıkları enerji gibi maddeler üzerinden geleceği hesaplamaya çalışan birisini düşünelim. çalışmasına kendisini de katmak zorundadır, ancak denklemde ne kadar ilerlerse, denklemde yaratacağı etki o kadar fazla olacağı için, aynı sonsuza yakınsayan bir f(x) fonksiyonu gibi sonuca asla ulaşamayacak, ancak hata payı içerisinde bir değer bulacaktır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder